17 Kasım 2014 Pazartesi

anne konusalim mi biraz?
o soguk kis gununu hatirliyo musun? bosver, hatirlama. benim de aklima oyle sik sik falan gelmiyo, hayir.
evimizden tasiniyoruz anne. sen olmaya bi adim daha yaklasiyoruz. bilmiyorum begeniyo musun bizi? isler cok gariplesti anne, inanabiliyo musun? o soguk kis gununden bile farkli.
anne simdi bu yatak da soguk, ayaklarimi beni seven birinin gozlerini dusunerek isitiyorum. duslemiyorum anne. artik ne o gunu, ne de seven birini. birini cok seviyorum anne. oksurugunden bile cok seviyorum.
ahmet kaya dinliyorum anne. son konusmamizda da onu dinlemistik. o zaman, zor geliyodu anne her sey. yine zor. anne, birinin yukunu hafifletmek icin onun yukunu kendi sirtina almak icin yapman gereken tek sey onu sevmekmis. ve insan sevilince, cok da zor gelmiyormus market posetlerini tasimak. sevince degil bak, sevmek hep var olmadi mi sanki?
sevismek var bi de. o da aslinda illuzyonmus, insanin bogazinda kalan yumrularla falan hic ilgisi yokmus. oyle ugruna iki cift laf bile edilecek degil. o bi teselliymis anne. hic bi sike yaramayan, acini dindirmeyen.. hepsi illuzyonmus anne.
sevilmedigimiz dunyalarda hepsi illuzyonmus. var olmak ne zormus anne, insanin amaci yokken. insan birini ozlemediginde, kurumus bi gozyasi oluyomus. oysa gozyaslari kurumadan akip gitmeli. gonulde cicekler actirmaliymis.
anne, anneler seven kizlarini da korurlar di mi? cunku bu sefer, bu sefer biz de kaybetme korkusu baslar. anne, anne! cevap ver artik! artik hayatindan sikayet eden o kucuk kiz degilim. nolur bi cevap ver! bugun yanimda ol anne! orda yanimda ol! nolur anne gel biraz. annesizlik cok yakti canimi. soz veriyorum iyi bi kiz olucam. soz veriyorum. oksurmicem de hem.