27 Kasım 2013 Çarşamba

hani beraber pikniğe gittiğimiz gün vardı ya
uyumamıştın
bana gelmiştin
beraber gitmiştik deniz aşırı yerlerde kendi hakimiyetimizi kurmaya
kendi dinimizi, kendi dilimizi
o gün saçım berbat haldeydi
özensiz bir tişört ve bir de saçma sapan bi ceket giymiştim
göz bebeklerimde sen vardın
titriyordum
kalbimin şu anki çırpınışını görmek için sabırsızlanıyordum


25 Kasım 2013 Pazartesi

yeter artık bıktım anlıyor musunuz orospu çocukları,
tanrı var ve siz o değilsiniz, ben de her gün ruhumu göğüs kafesinizdeki cehenneminizde yaktığınız için ona dualar edeceğim.
lakin bi gün göğüs kafesime düştüğünüzde, işte o gün siktir olup gitmeyi planlıyorum
ben tanrı değilim orospu çocukları
sizi iyileştiremem


12 Kasım 2013 Salı

son nefesini çekmeden öldürdüm ucu bordo rujlu izmaritimi
olan, unutulup giden küllere oldu
bir beyaz tüy havalandı, sonra yere uçtu, kondu
saniye saniye toza büründü ortalık
önce pembe, mavi, yeşil
ardından kar kaplı ormandaki gölün öteki yakası aydınlandı
ne bir sokak lambası vardı ne de neonlar
yönümüzü bulamadık, ay buralarda bir yerlerdeydi.
bi sessizlik oldu, kaldırdım kafamı kaldırımlardan
parke taşlarının arasında kumlar vardı
deniz sesi hiç gelmedi
bir misk kokusunu duydum, gökte güneş yoktu
çarşaflara değdi elim, soğumuş 
bu şiirin hiç bi yerinde senden bahsetmek zorunda değilim
kırlangıçlar evlerinden kovulmuş
çatının kiremitlerinden hayal kurmuşlar kendilerine
yağmur yağmış, oluklara su dolmuş
basamakların kenarından çiçek bitmiş
perdeler kapandı, dumanı içeriye üfledim
karanlık orda bitti
Bi ara konuşup aşık olalım bayım
Baktık olmadı, buluta süreriz gidonları
Ben size bi kahve yaparım, az sütlü
Yanına bisküvi katık ederiz
Nasıl olsa geçiştirme bir sevda da bizimkisi
İşteş fiillerde tek kişilik koltuklarız