5 Mayıs 2013 Pazar


Kendimden el ayak çekicem o derece.

Sanki konuşabildiğim bi sen kalmışsın da, sen de gitmişsin gibi hissediyorum.

Sahi, gittin değil mi?

Bak hala inanamıyorum. Bi yanım yokluğuna alışmaya çalışıyor, diğer yanım yeni yetme solcu çocuklar gibi isyan etmeye.

Ama bize, her yaz gönderildiğimiz o Kur'an kurslarında öğrettiler. Sevmeyi, ve ne gelirse sevilenden düğün bayram bilmeyi.

Ben, seni biraz fazla sevmişim galiba.

Kesip damarımı bileğine dolasan, kanım akmazmış gibi geliyor. Oysa kaç gündür bi soğukluk, bir ürperti tenimde.





Bu kadar yalnız olmasaydı bu ev, bi o kadar sinsi olmazdı esen meltem. Dahası serinletecek diye beklediğim yel de, üşütmezdi ayaklarımı.


Hiç bilmedim nerede duracağımı, hep ilk ben sobelendim saklambaçta. Sonrası malum, ağlayarak gittim eve erkenden. Sarılıp avutacak annem evde yoktu, bi de bunun için ağladım.