13 Temmuz 2014 Pazar

bazı şeylerin olacağını, yaşanacağını hayal etmek; onların olmasından, yaşanmasından daha güzeldir. en azından kaybetmekten korkmazsın. gözlerini kapatırsın ve o ordadır. istediğin zaman istediğin yerdedir. bazen uyumadan önce saçlarını öper, bazen seninle güzel bi manzarayı izler. bazense öldüğünü hissettiğin andır ve elini tutar. böylece mutlu ölmüş -mutlu öldüğünü sanmış- olursun -en azından-. mutluluk kandırmacadır çünkü. gerçek olamayacak kadar masalcıdır.

hiç bi şey gerçek değil. dönüp de olanlara baktığında “güzel bi rüyaydı” demek yerine o rüyayı her gün yaşamayı tercih ettiğinde, aslında belki de tüm güzel günleri es geçip; rüyalarla, kitaplarla, filmlerle, uçurtmalarla, kedilerle, karnavallarla mutlu gibi bir ömür rol yaptığını ve aslında mutsuz olduğunu, mutluluğun bi tercih olduğunu baştan kabul etmiş oldun. üzgünüm, sen baştan kaybettin. hiç savaşmadan yenildin. belki de yenilgilerle, kurşun delikleriyle dolu çelikten yeleğini kapıya asıp gerçekten kendini kurşuna dizdirebilirsin. en azından gerçek bi kurşunla vurulup, gerçekten ölmüş olursun.

çünkü seni bu hayatta tutacak başka şey yoktur.

11 Temmuz 2014 Cuma

sonra gün gelir, dersin ki:
"tanrım, bana seks yapma ihtiyacını sen verdin, ama vermemiş olsan bile ben bu adamla/kadınla sevişmeyi isterdim."